12 Ocak 2013 Cumartesi

Trilobit Fosili


2 yorum:

  1. GERÇEK BİLİM – GÜDÜMLÜ BİLİM

    Gerçek anlamda bilimi tartışabilmemiz için gerçek bilimin ne olduğunu bilmemiz gerekir.

    Kendini bilim insanı zanneden kimi insanlar karşıtlarını yermeyi, sövmeyi, hor ve hakir görmeyi bilim yapma zannetmektedirler.

    Bu şekilde düşünüp davranmanın karşıtlarına da aynı şekilde davranma hakkı verdiğini nedense düşünememektedirler.

    Halbuki bilim kavga etme değil gerçeklerin, doğruların aranıp bulunduğu insanlığın diğer canlılardan farklılaşıp uygarlaştığı tek yoldur.

    Bilimi çeşitli yol ve yöntemlerle gerçekleri, doğruları arayıp bulma çabaları olarak tarif edebiliriz.

    Öğrenme, düşünme muhakeme edip sonuç çıkarabilme melekelerine sahip her insan bu çabalara ortak olabilir.

    Bilim yapma hiçbir zümrenin tekelinde değildir.

    İnsanlar genelde fikir ve düşünce yönünden tarafsız olamazlar.

    Fikir ve düşünceler hayatlarını yol ve yön verdikleri, onlarla doldurdukları dinlerin, inançların ve de inançsızlıklarının, felsefe temellerinin… vb gibi çok çeşitli etkenlerin etkisi altında farklılaşırlar.

    Bu nedenle birilerinin siyah dediğini bir başkaları beyaz diyebilir.

    Bu farklılıklar tam bir zıtlık oluşturabilir. Bu son derece doğaldır.

    Gerçekte bu farklılıklar düşünce-fikir ufkumuzu genişleten zenginliklerdir.

    Bu nedenle bilimi yanlışların içinden doğruları, gerçekleri arayıp bulma çabaları olarak da tarif edebiliriz.

    Bir insanın kendi düşüncesini bilimsel yol ve yöntemlerle ortaya konulmuş kanıtlarla desteklenmediği halde tartışmasız gerçek ya da gerçekler olarak kabul etmesi, tüm düşüncelerini, teorilerini bu sahte gerçek ya da gerçekler üzerine kurgulamaya çalışması tutuculuktur ve bilimin en büyük düşmanıdır.

    Gerçek bilim insanları hiçbir zaman şu düşünceyi - fikri - teoriyi peşinen doğru kabul edelim de sonra kanıtlarını arayıp buluruz demez, diyemez.

    Gerçek bilimin temeli önce kanıt sonra sonuç ilkesidir.

    Gerçek bilim gözlem ve deneylerle sınanmış kanıtların işaret ettiği gerçekler ve bu gerçeklere dayalı mantıksal çıkarımların oluşturduğu basamaklarla yükselir.

    YanıtlaSil
  2. BİLİM ATEİST YA DA DİNCİ OLUR MU?


    İnsanlar genelde fikir ve düşünce yönünden tarafsız olamazlar.

    Fikir ve düşünceler hayatlarını yol ve yön verdikleri, onlarla doldurdukları dinlerin, inançların ve de inançsızlıklarının, kimi felsefe temellerinin… vb gibi çok çeşitli etkenlerin etkisi altında farklılaşırlar. Bu nedenle birilerinin siyah dediğini bir başkaları beyaz diyebilir. Bu farklılıklar tam bir zıtlık oluşturabilir.

    Gerçekte bu farklılıklar düşünce-fikir ufkumuzu genişleten zenginliklerdir.

    Düşünen fakat zaman zaman yanılan insanlar düşünüp üretmeyen insanlardan çok daha değerlidir.

    Bu nedenle bilimi yanlışların içinden doğruları-gerçekleri bulma çabaları olarak da tarif edebiliriz.

    Bir teist için Tanrının, bir Yaratıcı İradenin varlığı inkar edilemez gerçek kabul edildiği gibi bir ateist içinde aynı şekilde bir Tanrının, bir Yaratıcının var olmadığı tartışılmaz bir şekilde gerçek kabul edilir ve tüm öngörüler doğruluğu şüpheli bu bir birine zıt öngörüler üzerine inşa edilir.

    Bu nedenle bir teistle bir ateistin tutuculuk yönünden herhangi bir farkı yoktur.

    Bir ateistin Tanrının var olup olmadığına tartışmaya bile tahammülü yoktur. Tanrının varlığını iddia eden her fikir; akıl, mantık ve bilim dışıdır.

    Ateizm dışı bu tür fikirleri ortaya koyup savunanlar örümcek kafalı yobazlar, gericilerdir.

    Ateizme gönülden inanan bir kimse için:

    Tanrı, Yaratıcı İrade yoktur.

    Tanrı, Yaratıcı irade yok ise:
    1)-Tüm evren, evrendeki düzen ve sistemlere benzeyen yapılar rastlantıların sonucu oluşmuştur.

    2)-Bu gün şaşkınlık ve hayranlıkla gözlemlediğimiz canlılık rastlantılarla oluşmuş bir canlı hücresinin zaman içinde evrimleşmesi sonucu meydana gelmiştir.

    Ateizme göre bunların başka cevapları yoktur. Bu nedenle doğrudur.Bir bakıma ateizm doğru yada yanlış bu tek yönlü cevaplara mahkumdur.

    Akla mantığa bilime uysun uymasın sahip çıkmaya, savunmaya mecburdurlar.

    Ateizimin temel aldığı bu görüşler gözlem ve deneylerle gösterilmiş gerçekler midir?

    Tarafsız bilim bu soruya hayır cevabı veriyor.

    Ateizmin temelleri başta maddenin sakımı, termodinamik kanunları olmak üzere tüm doğal kanun, kural, ilkeler ve bütün bunlara dayalı mantıksal çıkarımlar tarafından şiddetle ret ediliyor ve yalanlanıyor.

    Bu iddiamız şiddetle tepki görse bile gerçek budur.

    Bir bakıma ateizm ve uzantısı öngörülerin bilim yönünden temelleri yoktur.

    Bilim hiç bir felsefenin-inancın-inançsızlığın tapulu malı değildir.

    ATEİSTLERİMİZ BOŞUNA BİLİMİ SAHİPLENMESİNLER.

    Bilim ve bilgi insanlığın ortak servetidir.

    Evrimleşen tek şey bilimdir.


    Din ve bilim yapışık ikiz kardeştirler.

    YanıtlaSil